FOTOĞRAF HİKAYELERİ 5
hikayenin fotoğrafı: günâşık
Mecaz; tüm sanatların anahtarıdır dersek bilmem abartmış olur muyuz? Hikaye konusunda kuram ya da manifesto içerikli yazıları büyük bir merakla okuduğumu söyleyemem. Olanı tanımlama kategorize etme çabası gibi gelse de aklım diyor ki; bilmeden olmak ne mümkün? Okuyorum. Bir manifesto yazmak gibi niyetim yok. Eh o kadar laf edecek eser de yok ortada. Tamam yazmayacağım da göstermeyeceğim demedim. Hikayeden ne anlıyorsun? Sorusuna cevap olarak gösterebileceğim fotoğraflardan biri aşağıda. İlk bakışta buğday tarlasında ortaya çıkan üç beş kök ay çiçeği. Mecaz ve imge burada yolumuza çıkıyor. Eğer buğdayın bereket imgesinin çağrısına uyarsak mecaz uçar gider. Oysa buğday tarlasında buğday, aynı şarkıyı söyleyen koronun üyelerinden başka bir şey değil günâşıklar ise o koronun ortasında kendi şarkısını söyleyen "gün"e âşık dervişler gibidir...
Bence sanat da burada başlar. Körebelerin gören gözleriyle âmâ baktığı bu dünyada aynı şarkıların ne kadar sıkıcı olduğunu söyleyebilmektir sanat... Sanatçı en çok da kendi düşüncesine muhalif olabilen değil midir? Kuram, kavram ve manifestoyu her metinde yeniden parçalayıp sorgulamayacak metin neden yazılır ki ?
Fotoğraf; evden, bir önceki yıl günâşık ekilen tarlanın, bu yıl buğday ekilmesine aldırmayan Gün'e âşık bir grup ayçiçeğinin kendi şarkısını söylmesine şahitliğinin hikayesi...
İbrahim Eyibilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder