"- Anladım, kâğıttakinin çağrısı ağır bastı değil mi?
- Yapmayın Emine Hanım! En güzel hikâyemin ne olduğunu biliyorsunuz.
“Kırık bir taş plak gibi bizimkisi; kırık bir taşra hikâyesi.” diye diye bana da öğrettin kitapların sana ne ettiğini. Artık vazgeçtim seni buralara çağırmaktan, ömrümü senin yanında geçireyim diye tutundum satırlarına. Gözüm kaldı elin dayalı döşeli evlerinde, diyemedim. Dergilerin kitapların kokusundan mahrum kalmayasın diye almadım o pahalı kokuları. Sende neyi çoğalttılarsa bana da yetti. Bunlara yetmiyor İhsan’ım yetmiyor! Daha güzel ev, daha yeni araba istiyorlar… Evlat bu, kızamıyorum, kıyamıyorum. Ne yapsak? Evi mi satsak? Yoksa? Bakma bana öyle evet onları da…" "huzur evi"nden bir bölüm i.e
edebiyat sever bir öğretmen(1560) arada bir hikaye yazdığı da oluyor... Teyzemin Radyosu ve Ölünün Yeri var, bir de kelime cümle görmemiş içimde gezinen hikayeler...
1 Nisan 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
FOTOĞRAF HİKAYESİ 35 (yedi iklimde ve bir ortak kitap çalışmasında yayınlanan yazı i.e) 1984’TE ZORBA VE DİL Bin dokuz yüz do...
-
FOTOĞRAF HİKAYESİ 33: Ahlat Ağacı Mart Yedi İkliminde yayınlanan "Ahlat Ağacı ya da Anadolu Ağacı" adlı değininin tamamı aşağıda....
-
Beyhude Denemeler 2: İsmet Özel Bana göre; İsmet Özel bir uçurumdur. Günümüz Türk şiirinde kendini "İslamcı" ya da "milliyet...
-
FOTOĞRAF HİKAYELERİ15 "YILIN OYUNCAĞI ÖDÜLÜ" Geçen yazdan kalma bir fotoğraf. Ortancam Ayşe'nin ödül hikayesi. Şimd...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder