24 Kasım 2016 Perşembe

Beyhude Denemeler 2: İsmet Özel
Bana göre; İsmet Özel bir uçurumdur. Günümüz Türk şiirinde kendini "İslamcı" ya da "milliyetçi" olarak adlandıran, bir çok şair(!)in içinde kaybolduğu bir uçurum. Süleyman Çobanoğlu ve bir kaç isim dışında bu uçurumda kaybolmayan şair yok gibi. Bu ismin yanına Necip Fazıl'ı da ekleyebiliriz. İki özgün ismin şiirine erişemeyen şişmiş egoların birinin "ben"ini diğerinin fiilini örnek alıyorum derken twitter, facebook vb sokak arasında beyhude çırpınışlarını izliyoruz tuhaf bir acıyla.

18 Kasım 2016 Cuma

Beyhude Denemeler 1: Yusuf
Telefonda bir dost ses; merhem olmak için yaralarını okşar yüreğinin.  Diline gelir söze düşmez, Yusuf'un edebiyatını yapıp düştüğü kuyulara düşmemek olmaz diyemezsin. Çünkü cümlenin içinden geçen kibir, tevazuya sarılmış kibir yakar dilini, kendine sayıklarsın. Bilirsin ne kardeşlerin vardır seni kuyulara atacak ne de baban kokuna tutkun Yakub... Yalnızlık bir çıra gibi ilk kez yanmıştır içinde, için ay aydın dışın zifiri karanlık. Sahibinin ancak Allah olduğunu yeniden daha inandırıcı söyler koro ritim tutar cümlelerin. O bir peygamber Mısır'dan önce gönüllere sultan kılınmış, ibreti görülsün diye zahirde Mısır'a sultan...
Ne bir gömleğin var ne de gökte yıldızlar gibi kardeşlerin, çek içine yalnızlığını... Sıradan bir hiçin hiçten hikayesini kim ne yapsın? İlk akşamdan sönüp gidecek bir ışık değil mi yaktığın? Beyhude bir şarkı çalar şimdi bozkırda, mevsim sonbahar...

 FOTOĞRAF HİKAYESİ 35 (yedi iklimde ve bir ortak kitap çalışmasında yayınlanan yazı i.e) 1984’TE ZORBA VE DİL             Bin dokuz yüz do...